gençlik aşısı
Gençlik aşısı uygulamadan 2-5 gün sonra ciltte canlılık, parlaklık, kırışıklıklarda hafifleme ve gerginlik sağlıyor.
Daha sıkı, canlı ve parlak bir cilt pek çok kişinin hayali. Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz “gençlik aşısı” yöntemi de bu görünüme ulaşmak için sıkça kullanılıyor.
Hyalüronik asit nedir?
Gençlik aşısında bulunan hyaluronik asit vücudun en önemli yapı taşlarından biridir. Özellikle kan damarlarında, iç organlarda, cilt içindeve eklemlerde bulunmaktadır. Hyalüronik asit bağ dokusunun ana yapı maddesidir ve cilde canlılığını, parlaklığını, nemini, gerginliğini veren maddedir. 25-30’lu yaşlardan sonra deri hyaluronik asit miktarının azalmasıyla, cildimiz canlılığını, parlaklığını, esnekliğini kaybetmeye başlar. Dışarıdan verilecek hyalüronik asit, yaşlanma sürecini yavaşlatacaktır.
Gençlik aşısının dolgudan farkı nedir?
Hyalüronik asit estetik işlemlerde, özellikle dolgu amaçlı kullanılmaktadır. Dolgular arasında en güvenilir maddedir. Gençlik aşısının dolgudan farkı, dolguların ömrünü uzatmak için kullanılan çapraz bağlarının olmamasıdır. Saf halde olması nedeniyle dermisde yayılır, kitle etkisi oluşturmaz ve asıl görevi olan su tutma özelliği ile cildin canlanmasını sağlar. Cildin yaşlanma sürecini gerileterek daha genç ve sağlıklı bir görünüme neden olur.
Gençlik aşısının faydaları nelerdir?
20 yaşının üzerinde tüm cilt tiplerine uygulanabilen, enjeksiyona bağlı hafif morluk dışında hiçbir reaksiyona sebep vermeyen, cildin içindeki hyaluronik asit ile aynı molekül yapısında olan güvenli bir maddedir. Yüzde, boyunda, dekoltede ve ellerde görülen kuruluğa bağlı sorunların çözülmesinde sıklıkla uygulanan ve önemli etkileri olan bir yapısı vardır. En önemli kullanım alanı anti-aging uygulamalarıdır ve hem önleyici hem de tamamlayıcı bir anti-aging tedavisidir.
Somon DNA
Somon DNA, polinükleotid özelliğinde olup ciltteki hücre yapımında görev alır. Somon DNA ölü ciltleri canlandırmak ve cildi daha genç bir görünüme kavuşturmak amacıyla kullanılır. Çevresel etkenlerin tesiriyle zaman geçtikçe cilt kalitesi bozulur ve ciltte bulunan deriler ölür. Ciltteki elastin ve kollajen liflerinin parçalanarak vücutta bulunan hyaluronik asit maddesinin görevini tam olarak yapamaması durumunda cilt daha mat ve daha kuru olur. Yani elastikiyeti azalır. Bu ve benzeri durumlarda Dr. Tekin Yıldırım Somon DNA gençlik aşısı uygulamasını öneriyor.
Somon DNA Uygulaması Nedir?
Bu aşı hyaluronik asit ve Somon DNA ‘dan oluşan 4 cc’lik aşı uygulaması ile cildin hızlı bir şekilde nemini ve elastikiyetinin artmasını sağlayarak cilde parlaklık kazandırır. Bununla birlikte yoğun bir hyaluronik asit içerdiği için cildin yüksek oranda nemli olmasını sağlar. Somon DNA ve hyaluronik asit molekülleri Mastelli Bio- Pharmaceutical adlı şirket tarafından geliştirilen patenli bir teknolojidir. Bu maddeler aynı zamanda vücudun doğal elementleridir.
Paris Işıltısı Nedir?
Paris ışıltısı, anti-aging yani yaşlanma karşıtı tedavisi için uygulanan ve yüze canlandırılmış ve iyi bir cilde sahip olmak için uygulanan ameliyatsız enjeksiyon yöntemlerinden biridir.
Paris ışıltısı, sahip olduğu tam formülü anti-aging etki için fibroblast aktivitesini arttırır. Yeni bir hücre yenileme tedavisi olan Paris ışıltısı enjeksiyonunun içinde hyaluronik asit ile birlikte 59 adet canlandırıcı içerik bulunur.
Paris ışıltısının içeriği nedir?
Güzel bir cilde sahip olmak için vazgeçilmez besinlerden oluşan bir içeriğe sahip. Cildi nemlendirmesi için hyaluronik asit, kolajen sentezini uyarıp serbest radikalleri nötralize etmesi için 12 adet vitamin, protein/elastin/kolajen üretimine yardımcı olması 24 adet amino asit, metabolik reaksiyonları uyarması için 6 adet koenzim ile 5 adet nükleik asit, hücre metabolizmasından dengeyi sağlaması 6 adet mineral, aşırı serbest radikallere karşı savaşması için diğer bileşenlere (Glutation, Polisorbat 80, Glukuronik asit, Glukuronik asit lakton, Glukozamin, Dekstroz anhidroz) sahiptir.
Kollajen Aşısı
Derideki elastikiyet ve parlaklığın yeniden sağlanması ve kırışıklıkların açılması amacı ile cildin yeniden yapılandırılmasını sağlayan bir uygulamadır.
Total vücut proteinlerinin %30’unu, toplam vücut ağırlığının ise %6’sını oluşturan kollajen insan vücudunda en yaygın olarak bulunan proteindir. Kıkırdağın % 50’si,korneanın % 68’i,derinin %72’si kollajen içerir.
Bunun dışında kaslar, kemikler, kan damarları, sindirim sistemi ve tendonlarda da bulunur. Kollajen, doku ve organları şekillendirerek yapısal güç sağlar.
Kollajen cildimize sağlamlık ve esneklik kazandıran temel yapıtaşıdır.
Vücudumuzun kollajen üretimi, 25-30 lu yaşlardan itibaren yaşlandıkça doğal olarak yavaşlar. Bu sebeple yaşlanma periyodunda cildimizde kırışıklıklar, sarkmalar ve eklem ağrıları meydana gelir. Bununla birlikte yüksek şekerli beslenme tarzı, sigara içme!! ve yoğun güneş maruziyeti gibi diğer çevresel faktörler de kolajen seviyelerinin azalmasına katkıda bulunur.
Genetik bozuklukların (Metabolik hastalıklar: Ehler-Danlos Sendromu, Skorbüt, Osteogenezis imperfekta, Marfan Sendromu = Araknodaktili, Menkes Hastalığı, Kutis Laksa) dışında, vücudumuzun üretemediği ve mutlaka dışarıdan besinlerle almamız gerek bazı aminoasitlerle birlikte ‘’C’’ vitamini yetersizliklerinde de kollajen üretimi bozulacağından, kollajenin yer aldığı tüm yapılarda da bozulmalar görülebilmektedir.
25 yaşın üzerindeki kişiler her yıl bu değerli proteinin yaklaşık %1.5 kadarını kaybederler ve böylece ilk kırışıklıklar oluşmaya başlar. Yani yaşlanmayla birlikte cildimizin yapıtaşı olan kollajen hem sayı hem de kalite olarak geriler.
Kollagen aşısı, kozmetik tıbbın ve yaşlanma karşıtı tedavilerin temel taşı olan tipIII kollajeni oluşturan fibroblast üretimini uyarır.
Cilt altı dokuya (dermal doku) uygulandığında fibroblastlar uyarılırlar ve yeni kollajen üretimini tetiklenir. Fibroblastların uyarılması hyaluronik asit üretiminin artışını da sağlar.
Kollajen aşısı cildi yeniden yapılandıran ve böylece elastikiyetini ve parlaklığını geri getiren biyoaktif enjekte edilebilir bir formülasyondur. İlk yaşlanma belirtilerine karşı mücadelede oldukça etkin bir uygulamadır.
Uygulama Prosedürü
Kollajen aşısı, cildin durumuna göre 2-4 hafta ara ile 4 seans uygulanır. Uygulama alanına lokal anestezik krem sürülür ve 30-45 dakika beklenir. Sonrasında cilt dezenfekte edlerek ince ve kısa bir mezoterapi iğnesi ile 1-3 cm aralıklar ile cilt içerisine (dermal tabakaya) uygulanır. Uygulama sonrası nazk bir masaj ile yayılması sağlanır. Antibakteriyel krem ve güneş koruyucu sürülerek işlem sonlandırılır.
Uygulama yerinde hafif kızarıklık ve şişlik görülmesi doğaldır. İşlemden sonra günlük hayata dönülebilir. Enjeksiyon yerlerinde kızarıklık, yanma, şişme, kaşınma ve hassasiyet oluşabilir. Bu semptomların hiçbiri tıbbi müdahele gerektirmez. İşlemden birkaç dakika sonra ya da 3-5 gün sonra kendiliğinden kaybolurlar.
Glutatyon Nedir?
Glutatyon 3 farklı aminoasitin; Glutamik Asit , Glisin ve Sistein birleşiminden oluşan çok güçlü bir antioksidandır. Bu özelliğiyle vücuttan ağır metalleri , toksik maddeleri, reaktif oksijen moleküllerini ve serbest radikalleri uzaklaştırarak vücudumuzu zararlı maddelerden korumaktadır.
Doğal olarak tüm vücutta üretilen, yoğun bir şekilde karaciğerde ve beyin hücrelerinde etki gösteren bir molekül olan glutatyonun üretimi yaş aldıkça, kötü beslemeyle, alkol tüketimiyle, çeşitli ilaçlar ve toksik maddelerden dolayı zamanla azalmaktadır.
Bu sebeple dışarıdan alınması gerekmektedir.
Glutatyon Tedavisi Ne İşe Yarar?
Güçlü bir antioksidan olan glutatyon yaşlanma karşıtı etkisinin yanı sıra, başta beyin olmak üzedre tüm dokularımızı serbest radikallerin zararlarından korur.
Tüm vücutta yüksek detoks-ifikasyon etkisi vardır.
Kanserojen ve toksik maddeleri etkisiz hale getirerek vücuttan atılımını sağlar.
DNA ve protein yapımında önemli rol oynar.
Glutatyonun herhangi bir yan etkisi yoktur, aksine vücuda destek sağlar.